Yeni Sezona Başlarken
Diyelim ki klasik bir veya birkaç otomobiliniz var. Şu an ya evinizin garajinda duruyor yada kapınızın önünde. Ne yapardınız? Bir klasik sahibi iseniz onunla neler yaparsınız?
Birkaç alternatifiniz var. Boş vakitlerinizde güzel havada çıkıp bir tur atarsınız. En kalabalik caddeden geçersiniz. Tüm gözler üzerinizde olur. Hem siz hemde otomobiliniz havasını atmış olur ahaliye. Klasik bir otomobil , her ne vaziyette olursa olsun mutlaka kendini belli eder. Dikkat çekmeyi başarır. Çürük de olsa, pırıl pırıl da olsa klasik kendini belli eder.
Baska ne yapılır? Ailenizi veya sevdiğiniz arkadaşlarınızı içine doluşturur, uzun uzun gidersiniz. Sırf hayatınızdaki olumsuzluklardan biraz olsun arınmak için. Hele bir de klasik otomobilinizin aynisinden oluşan bir gurubunuz varsa, işte tam bir keyif gezisi size.
Başka mı? Eğer büyük bir klasik otomobiliniz varsa, mesela Amerikan klasiklerinden, düğünler için vazgeçilmez unsur olur. Ya düğüne kiralarsınız ya da unutulmaz ölümsüz fotoğraflara vesile olursunuz.
Hatta eğer hurda vaziyette klasiğiniz varsa, güzel bir projeyle yine değerlendirilir. Artık yola çıkamaz, toparlanamaz durumdaysa, o klasikten çok güzel dekorasyon objeleri oluşturulabilir. Koltuk yapılır, duvara dekor yapılır, trolli olur, hatta mangal bile olur.
Ama en önemlisi, eğer bir klasik otomobiliniz varsa , bence gidin bir klasik otomobil camiasına derhal üye olun. Hem kendiniz, hemde otomobilinizi kaydettirin. Klasiğinizi onore edin.
Ülkemizde faaliyet gösteren iki klasik camia var. Her ikisi de birbirinden kıymetli organizasyonlar yapıyorlar. Biri Kuzey Kıbrıs Klasik ve Spor Otomobil Kulübü’dür. Diğeri ise Kıbrıs Türk Klasik Otomobil Derneği. Her yıl çok renkli, çok özverili faaliyetler yapan bu camilalara kaydınızı hiç geciktirmeden yaptırın, yoksa çok şey kaçırırsınız.
Gerek gezilerine, gerek yarışlarına, gerek sergi ve sosyal sorumluluk projelerine katılın. Çok sıcak dostlukların kurulabileceği, çok zevk alıp bir sonraki faaliyeti dört gözle bekleyeceğinizi garanti ederim.
Bu arada kendi adıma şubat ayında gelişen birkaç sevindirici olayımı aktarmadan geçemeyeceğim. Bir tanesi 4 yıl peşinde koştuğum, 2 yıl kıl payı kaçırdığım, 2013 Klasik Otomobil Şampiyonluk kupama kavuştum. Bu benim için çok değerli bir kupaydı. Hem 2012 yılındaki son dakikalarda yapmış olduğum hatadan kaybettiğim, hem ilk kez kazanmış olmam hem de çok gündem de olan, bu işin HALDA’sız da yapılabileceğini gösterme adına , benim için çok önemliydi.
Diğeri ise, bana sürpriz olan, uzun zamandır bayağı içlerinde olduğum, hiçbir sıfat gözetmeksizin ve yönetim kurulunda olmamama rağmen, bir gönüllü aktif üye, bana hep güvenen ve önemli görevler veren KTKOD yönetim kuruluna, Genel Sekrete sıfatımla seçilmem oldu. Buradan bu vazifeye, hele de böyle gönüllü olarak yapılan sosyal yöneticilik kadar zor bir göreve beni layık gören büyüklerime ve arkadaşlarıma teşekkürü borç bilirim.
Yeni sezona başlarken, havalarında ısınmasıyla birlikte klasik otomobiller garajlardan çıkmaya, brandalardan kurtulmaya başladılar. İlk olarak, benimde içlerinde olduğum Mini Club Cyprus üyeleri, 2014’ün ilk klasik faaliyetini yaparak Lefkoşa – Luricina güzergahında bir gezi yaptılar. Harika bir gündü ve Mart ayında, Kuzey Kıbrıs Klasik ve Spor Otomobil Kulübü’nün, 2014’ün ilk rallisi 9 Mart günü bir anı yarışı olan, 2.Said Muhyi rallisini gerçekleştirecek.
Heyecanla artık yeni sezonun başlamasını bekliyoruz. Kazasız belasız, bol eğlenceli, bol kupalı geçmesini dilerim. Eğer üye değilseniz en kısa zamanda gidin ve bu güzide iki camiaya kaydınızı yaptırın. Bol klasikli günler dilerim.
Saygılarımla… “Ne varsa esgilerde var”