Tigin Kişmir: “Kuzey Kıbrıs Rallisi’nin ilk kazananı: Mazhar Ünüvar”
Mazhar Ünüvar, 27 Eylül 1954 tarihinde Lefkoşa’da doğdu, kendisini yardım sever, düzenli, disiplinli ama erken sinirlenebilen birisi olarak tanımlıyor. Bunları söylerken en sevdiği özelliğinin ise yardıma muhtaç herkese elinden geldiğince, imkânları doğrultusunda, her zaman yardım ettiğini söylüyor.
Otomobil ve ralli sporu ile 1978 yılında tanışan Mazhar Ünüvar, ilk ralli aracının o dönemlerde en popüler ve dünya şampiyonalarında kullanılan Ford Eskort MK1 RS2000 olduğunu söylerken, ilk yarış arabasına olan sevdasını halen daha gözlerinde görünmekteydi.
Ralliye başladığında ilk co-pilotunun Orhan Olkanlı olduğunu söyleyen Mazhar Ünüvar, 1978 yılında yapılan ilk Kuzey Kıbrıs Rallisi olan “Kuzey Kıbrıs Bel-Cola Rallisi” genel klasman birinciliğini kazanarak tarihte ki yerini almıştı.
Bu yarış Kuzey Kıbrıs’ta yapılan ilk ralli organizasyonuydu. Unutamadığı bir organizasyon da bir yıl sonra 1979 yılında yapılan “Rank Arene Rallisi” olduğunu anlatıyor Mazhar Ünüvar. Bu yarışın unutulmaz olmasının nedeni ise, Güvercinlik bölgesinde geçilen bir özel etabın, yağmur yağdıktan sonra oluşan çamurdan dolayı ralliye katılan tüm araçların çamura saplanması nedeni ile rallinin iptal edilmesi olduğunu söylüyor. O günü hiç unutamadığını söylüyor.
Hatıralarında yer eden bir başka ralli ise 1980 yılında Türkiye’de yapılan “Günaydın International Türkiye Rallisi”dir. Bu ralliye Hilmi Karaca ve Yücel Paralik ile birlikte Volkswagen Beetle marka araçla katılmalarını hiç unutamıyor ve güzel anıları yaşamaya devam ediyor ve duygulanıyor. İçindeki yarışma isteğinin hiçbir zaman bitmediğini ve rallinin kendisi için çok büyük bir tutku olduğunu söyleyerek sohbetimize devam ediyoruz.
Yarıştığı dönemlerde kendisine ilham veren rallicinin ise bir dönemde Türkiye ralli camiası içerisinde önemli bir sürücü olan, Ankara beyefendisi, Mahmut Eryiğit olmuştu. Maalesef Mahmut Eryiğit hakkın rahmetine kavuşmuş çok önemli bir isimdi. Allah rahmet eylesin.
Mazhar abime bir soru daha soruyorum. “Otomobil size neler ifade etmektedir?” Mazhar Ünüvar, otomobilin kendisi için bir tutku olduğunu ve esas amacının yanlış anlaşılmaması gerektiğini, sürat yapmak için değil, ulaşım aracı olarak kullanılmak için üretildiğini fakat ralli maksatlı üretilen araçlarla güvenli parkurlarda sürat yapmalarının doğru olduğunu ifade etti.
“Rallilerin ve yarışların siz ve aileniz üzerindeki etkileri ne olmuştur?” soruma karşılık ise; “Sporculuk hayatımda ralliler, yarışlar benim için her ne kadar heyecanlı, zevkli, tutkulu ve vazgeçilmezim olmuşsa, ailem için de her zaman endişeli, korkulu ve heyecanlı bir şekilde beni izlemeleri ve finiş noktasına sağ salim gelmemi beklemeleri olmuştu.”
“Sizin yarıştığınız dönemlerle şimdiki dönemi kıyaslaya bilir misiniz?” Hem organizasyon, Hem de sporcular açısından soruma ise Sn. Mazhar Ünüvar şöyle cevap veriyor. “Bizim dönemimizle günümüz şartlarını kıyaslamamız çok doğru olmaz. Ancak şunu söyleyebilirim ki, bizlerin yarıştığı dönemlerde çok kısıtlı olanaklarla, ilkel şartlarda yarışlar ve organizasyonlar yapılmaktaydı. Bunun başlıca sebeplerinden bir tanesi, belki de en önemlisi, ralli sporunun ülkemizde yeni başlayan bir spor olmasıydı. Fakat günümüzde genç fikirlerin ve teknolojinin gelişmesi, olanakların çok daha iyi noktalara gelmesiyle gelişmiş ülkelerdeki gibi çok daha profesyonel, hem sporcularımız hem de organizasyonlarımız yapılır hale gelmiştir. Özellikle sporcularımızın sürüş teknikleri gelişen teknolojiyi de kullanarak her geçen gün ilerlemesi beni gururlandırıyor. Nerelerden bugünlere geldiğimizi düşündüğüm zaman iyi ki bu sporun içinde oldum, iyi ki ralli sporcusu oldum demekten kendimi alamıyorum.”
Sn. Ünüvar ile sohbetimiz tam gaz devam ediyor ve yeni sorular sormaya devam ediyorum. “Ralli sporunun, otomobil sporlarının sizlere kazandırdığı ‘en’ler nelerdir? En büyük hayalin neydi? Ve en büyük korkunuz?” Mazhar abi gözlerimin içine bakıp gülümseyerek, “Teker teker sor soruları” diyor ve gülüyoruz. Tabii geçmişin en hızlı pilotları ile sohbet ederken ben de kendimi tutamıyorum. “Otomobil ve ralli sporu bana kendime olan güven duygusunun güçlenmesini sağlarken, azim, hırs ama en önemlisi dostluk, arkadaşlık ve yardımlaşma kavramlarını çok iyi öğretti.” En büyük hayalinin ise Dünya Ralli Şampiyonası’nda yarışan pilotlarla eşit şartlarda yarışmak olduğunu söylerken bile gözlerindeki o arzu ve istek duygusunu görebiliyordum. En büyük korkusu ise yarışırken önüne bir seyircinin çıkması olduğunu, fakat Allaha şükürler olsun korktuğu şeyle hiç karşılaşmadığını ve hiç bir sporcunun da karşılaşmamasını diledi.
Ve bir başka soru. “Otomobil ve ralli sporuna yöneldiğinizde hayat akışınız içerisinde kaybettikleriniz oldu mu?” Yine eski, zor şartlarda yapılan organizasyonlar ve rallilerden giriyoruz konuya. “Bizim zamanımızda yarış arabalarımız aynı zamanda güncel olarak kullanmakta olduğumuz araçlarımız olduğu için en büyük kaybımız araçlarımıza harcadığımız paralar olmuştur.”
“Geçmişteki kendine bir öğüt verecek olsan ne derdin?” “Keşke ilk aracım olan Ford Eskort MK1 RS 2000 aracını satmasaydın derdim.”
Sorularıma devam ediyorum. “Yarıştığın dönemlerde en çok kimleri geçmek isterdin?” Mazhar abi hemen cevabı veriyor. “Kullandıkları araçlar, benim kullandığım araçtan daha iyi, daha güçlü olan tüm rakiplerimi geçmek isterdim.”
“Otomobil sporlarında keşke ve iyi ki dediğiniz neler olmuştur?” Mazhar abinin belki de tek pişmanlığı olan cevabı yine veriyor. “Ford Eskort MK1 RS 2000 aracımı satıp, Renault 12 TX satın alıp yarışlara onunla devam etmiştim. Ama keşke Ford Eskortumu hiç satmasaydım dediğim çok olmuştur ve bugün oldu aynı şeyi söylemeye devam ediyorum. ‘İyikim’ ise 1980 yılında Türkiye’de yapılan “Günaydın International Türkiye Rallisi”ne katılmak olmuştur. Burada birçok Türk ve yabancı rallici ile tanışma ve yarışma imkânım olmuştu. Çok güzel günlerdi.”
“Ben yapmadım çocuklarım yapsın dediğin bir şey var mı? “Hayır. Geçmişten günümüze kadar yapmak istediğim her şeyi yaptım ve yapmaya çalışıyorum.”
“Diyelim ki Dünya Ralli Şampiyonası’nda yarışabilme şansın oldu, hangi yıllarda ve hangi araçla yapmak isterdin?” Mazhar Ünüvar hemen cevaplıyor. “1980’li yıllar Audi Quatro S1 ile yarışmayı çok isterdim.
Sohbetimizin sonuna gelirken art arda bir kaç soru da soruyorum. “Dünden bugüne size en çok etkileyen 3 pilot ismi verebilir misin?” Mazhar abi hemen cevaplıyor. “1-Mahmut Eryiğit, 2-Juha Kankunen, 3- Carlos Sainz.
“Otomobil ve ralli sporuna yeni başlayan veya başlayacak olanlara ne gibi önemli tavsiyeleriniz olur? “Tabii bu sorunun cevabı herkese göre farklı olabilir. Benim tavsiyem her zaman dikkatli olmaları, azimli olmaları, asla pes etmemeleri ve en önemlisi rakip dahi olsalar diğer yarışmacı arkadaşları ile her zaman yardımlaşmaları ve saygı duymalarını önerebilirim.”
Ve maalesef sohbetimizin sonuna geldik. “Son olarak otomobil ve ralli severlere mesajınız ne olur?” “Hayat kısa, engebeli ve kırıcı bir ralli gibidir. Bu yolda tüm varlıklarını koruyarak finiş noktasına sağ salim varmaktır. Sağlıcakla kalın.” Ben de Mazhar Ünüvar abime teşekkür ederim.