KKTC KLASİK OTOMOBİL

Şans Olmadığını 2014’de Göstereceğim


2013 KKTC Klasik Otomobil Ralli Şampiyonu, Burçin Aliusta ve Co-pilotluğunu yapan Eşi, Derya Aliusta ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Aliusta, 2014 sezonunda sadece ülkemizde değil, Güney Kıbrıs ve Türkiye’de de yarışmak istediğini söyledi.

Damalı Bayrak: Klasik kelimesi sizin için ne anlam ifade etmektedir ?

Burçin ALİUSTA: Klasik benim tutkumdur. İlk başlarda hobi  olarak başlayan bu tutku, ilerleyen zamanlarda geçmişe duyduğum ilgiyle daha da büyüdü.

D.B.: Klasik tutkunuz sadece araçlarla mı sınırlı? Yoksa tarihi olan herşey Hobileriniz arasında mı?

B.A.:Kesinlikle sadece araçlarla sınırlı değil. Kıbrıs’a özgü objeleri bulmak, tamir ve restore etmekten büyük keyif alıyorum. “Klasik” çok geniş bir kavramdır, Bu yüzden seçtiğim objelerin hikayesi olmasına dikkat ederim.

D.B.: Peki Klasik araba tutkunuz nasıl başladı?

B.A.: Klasik araçlara olan tutkum babamdan geliyor. Babamın klasik motorlara olan ilgisi beni de etkilemişti.

D.B.: Kaç adet klasik aracınız var?

B.A: 20 adet klasik bisiklet, 7 adet aktif durumda klasik motor ve 5 adet klasik aracım var. İlk arabam MG’ydi, 2009’da 2’nci Arabam olan Ford’u aldım, ardından Mini aldım. Araçlarımın tamir ve restorasyonlarını kendim yapıyorum böylece bana daha kalıcı olduğuna inanıyorum. Toplayıp biriktirdiğim herşeyimi, oğlum Demir’e bırakmak en büyük hayalim.

D.B.: Klasik araçlarınızı seçerken kriterleriniz nelerdir?

B.A.:Arabalarımın İngiliz markası olmasına dikkat ediyorum. Çünkü ingiliz araçlarında yedek parça bulmak konusunda sıkıntı yaşamıyorum. İnternet çağındayız, herşey elimizin altında, kolaylıkla internet üzerinden yedek parça bulabiliyorum. Ayrıca parça ihtiyacı olan arkadaşlara tedarik de edebiliyorum.

D.B: Gördüğüm kadarıyla ofisiniz kupalarla dolu. Kaç yarış birinciliği ve Şampiyonluğunuz var?

B.A: 32 yarış birinciliğim var. 2009 yılında başladığım kariyerimde, sadece 6 kez genel klasman ilk 3 dışında kaldım. Bu sene kendi kategorimde kazandığım şampiyonluk benim 4’üncü üst üste şampiyonluğum oldu. Genel klasman da ise 2012 sezonunda çok yaklaştığım şampiyonluğu bu sene ilk kez kazandım.

D.B.: Genel Klasmanda sürekli başa koşmayı neye borçlusunuz?

B.A:  Başa koşmak için özverili çalışmak olmazsa olmaz. Başarı elde etmek için, kesinlikle çok çalışmak gerekiyor. Bunun yanında işi bilmek, bu sporun mantığını çözmek de gerekiyor. Klasik otomobil yarışları, ralli veya diğer motorsporlarına benzemiyor. Burada, A noktasından B noktasına belli zamanda hız değişimleri yaparak belirlenen süratlerde gitmeniz gerekiyor. Bunun yanında pilot ve co-pilot’un da uyum içerisinde olması gerekiyor. Klasik otomobil yarışları kolay gibi görünen zor yarışlardır. Genellikle yarışmacılar saniye hesabı yaparken, ben salise hesabı yapıyorum.

D.B.:Ülkemizde faaliyet yapan iki kuruluş olduğunu biliyoruz. Siz hangi kuruluşun etkinliklerine katılıyorsunuz?

B.A.:Evet. ülkemizde klasik otimobil faaliyetlerini gerçekleştiren, biri kulüp, digeri dernek, iki faal kuruluş var. Biri, Kıbrıs Türk Klasik Otomobil Dernegi (KTKOD), diğeri de ilk rallimi gerçekleştirdiğim Kuzey Kıbrıs Klasik ve Spor Otomobil Kulübüdür (KKKSOK). Ben her iki camianın faaliyetlerine, bir klasiksever olarak katılmaya özen gösteriyorum. Her iki yerde de dostlarım abilerim var. İki tarafın da ralli kategorileri aynıdır, regular ralli dediğimiz türden yarışlar düzenliyorlar.

Bunun dışında KTKOD’nin yıllık yarışları şampiyona puan türünden olduğundan, şampiyonayı takip etmek açısından, benim için biraz daha ivedi durumdadır. Aynı zamanda, KTKOD’nin son 2 yılında, aktif olarak bazı organizasyon sorumluluklarını da üstlendim. Mesela bu yıl yapılan define avcılığı, bazı geziler ve özellikle 3 yıldır geleneksel hale gelen ve çok büyük ilgi gören, selimiye meydanındaki acik hava klasik otomobil sergilerinde etkin rol aldim. Bu yüzden yönetim kurulunda olmamama rağmen bana güvenip önemli görevler veren KTKOD başkanı Sn. Cenk Sarper ve yönetim kuruluna burdan çok teşekkür ederim.

D.B: Sizin için unutulmaz olan sezon hangisiydi?

B.A: En acı ve unutulmaz olan sezonum 2012 sezonuydu. Tanju Candaş ile güzel bir mücadele içindeydik. Sezonun son yarışına geldiğimizde Tanju abi bizim 2 puan önümüzdeydi. 2 günlük rallinin ilk gününü 9 saniye önde kapattık. Klasik otomobil rallilerinde 9 saniye o kadar büyük bir farktır ki, biz artık şampiyonluğu konuşmaya başlamıştık bile. Rallinin 2’inci gününde geçmemiz gereken 3 SHT (Sabit Hız Testi) vardı ve biz ilk ikisini başarılı bir şekilde bitirmiştik. Üçüncü SHT’nin sonunda, Kilitkaya köyünde karşımıza çıkan 5’li yol kavşağında, yanlış yola saptım. Yaptığım bu hata bana 13 saniyeye mal oldu ve bir buçuk saniye farkla birinciliği, aynı zamanda da Şampiyonluğu kaybetdim. Buradan bir ders çıkararak 2013’e daha hırslı başladım ve şampiyonluğu kazandım.

D.B: Kupaların hepsi önemli ve anlamlıdır fakat bazılarının anlamı farklıdır. Sizin için En değerli kupanız hangisidir?

B.A: En değerlisi, 2013 Genel Klasman şampiyonluğu için alacağım kupa olacak. Fakat 2011 yılında Mercedes Kombos yarışında kazandığım 1978 model Mercedes 123 benim için ayrı bir önem taşımaktadır. Bu ödül, bildiğim kadarıyla, dünya’da motorsporlarında, yarış galibiyetine verilen en büyük ödüldür.

2012 sezonunda aldığım, Gerçek Pistondan yapılan, Mercedes Kombos kupasının da yeri ayrıdır. Cumhuriyet yarışlarında bizlere verilen ve maket klasik araçlardan yapılmış kupalar da benim için önemlidir.

Bunların dışında, 2010 sezonunda Golden Tulip rallasinde yaşadığım aksiliklere rağmen yarışı tamamlamıştım, fakat 6 dakikalık finiş süresini aşdığım için derecem sayılmamıştı. Yarış sonrasında bana laik görülen “Herşeye Rağmen Kupası” beni çok onurlandırmıştı.

D.B: Klasik otomobil camiasında devamlı tartışılan “Halda” hakkında bize biraz bilgi verirmisiniz?  

B.A: Halda, esasında , birnevi günümüz GPS cihazının temelini oluşturan, yol ölçüm ve yön bulma aracıdır. Bunun en ünlü ve en bilindik markası “HALDA” olduğundan dolayı, bu camialar içinde adı da halda olarak kaldı. Diğer bilindik markalar; Belmog, Terratrip ve ülkemizde kullanılan Brantz’dır. Bu cihazlar eskiden, sürat yarışlarında bilinmedik bir ülkeye yarışmaya giden ralli araçlarına takılırdı. Etaplarda kaybolmamak için, kendilerine verilen yol notlarındaki mesafelere bakarak gidecekleri yeri bulmakta kullanılan, kalibre edilebilen, sıfırlanabilen, tekli veya çoklu odometrelerdi. Bunlar dijital veya manual senkronlu göstergelerden oluşur. Dijital gösteren hertürlü aletler klasik otomobil yarışlarında yasaktır. Diğer tipteki sayaçlar da yapılan organizasyonlara göre çeşitli cezalarla sınırlı kalınarak kullanımı serbesttir.

D.B.: Peki sizin bu cihaz hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

B.A.: Bu sayaçlar doğru kullanıldığı taktirde iyi dereceler getirebildiği gibi, en küçük hata ile koca bir sezonu kaybetmenize sebep olabilir. Benim uzun zamandır savunduğum ise, bu sayaçlar büyülü aletler değildir. Hatta aksine herkese eşit şartlarda yarışma şansını vermektedir. Bazı araçlar odometresiz, bazı araçların ise saati bozuk ve tedariki imkansız. Bazı araçların göstergeleri mil, bazıları ise kilometredir. Bazıları yeni teknolojilerle donatılmıştır. Herkesin eşit şartlarda yarışabileceği tek seçeneği; bu yol ölçüm cihazlarının kullanımını yaygınlaştırılmasından geçmektir.

D.B: 2014 sezonu için hedefleriniz nelerdir ?

B.A: Öncelikle 2014’te de aynı ekip ve aynı araba ile devam edeceğiz. Hedeflerimin en büyüğü ise, 2014 yılında şampiyonluğumu pekiştirmektir ve 2013 şampiyonluğumun şans olmadığını ıspatlamaktır. Ayrıca, Güney Kıbrıs ve Türkiye’de yarışmak isterim. 2014 yılında Türkiye şampiyonasını yakından takip etmek ve mümkünse tüm sezon yarışmak hedeflerim arasında.

D.B: Bir soru da co-pilotluğunuzu yapan, eşiniz, Derya Hanıma sormak isterim. Burçin Aliusta’ya co-pilotluk yapmak zormudur? ve Burçin Aliusta, yarış esnasında nasıl birisidir?

Derya Aliusta: Hırslı ve işini doğru yapmaya çalışır. Yarış esnasında konuşmamayı tercih ediyoruz. Yarış öncesinde konuşmamız gerekenleri konuşur ve yarışa konsantre oluruz. Burçin en küçük hatada heycanlanır ve asabi olur. Birlikte çok çalışarak başarılı yarışlar çıkartırız.

D.B.: Bu güzel sohbet için ve gösterdiğiniz misafirperverlikten ötürü size çok teşekkür ediyoruz ve başarılarınızın devamını diliyoruz.

B.A.: Bende sizlere, ülkemizdeki motorsporlarına gösterdiğiniz ilgiden, özverili çalışmalarınızdan dolayı çok teşekkür ederim. Yayın hayatınızda başarılar dilerim.

Röportaj: Serdar KUMRU

1

 

2

 

3

 

4

 

5

 

 

 

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15


Etiketler
Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı