Osman Pozan: “Babadan Oğula”
Ülkemizde kişiliğiyle takdir edilen ve sporculuğuyla başarılı, ülkemizi yurt dışında temsil etmiş eski karting yarışçılarımızdan Sıtkı Sine ile küçük bir söyleşi yaptık. Karting sporunun hayatındaki yerini detaylıca konuştuk. Babadan oğla aktarılan karting tutkusu belkide.
Sıtkı ile 2007 yılında yarışmaya başladığımda tanıştık ve dostluğumuz o günlerde gelişti. İkimizde aynı spora gönülden bağlıydık. Sıtkı’dan bayağı bilgi öğrendim ilk zamanlarımda, bana yardımını esirgemedi hiç. Hatta 2008 yılında İstanbul’da balkan şampiyonasına birlikte gitmiştik.
Sıtkı, doğduğunda kendini yarış pistlerinde buldu desek yeridir.
Sıtkı Sine: “Kendimi bildim bileli” derler ya, aynen öyle. Annem bana sancılanmaya başlamadan 1 gün önce babamın go-kart yarışı vardı. Yani diyeceğim o ki ben direk bu işlerin içine doğdum. Babamın da mesleğinin arabalarla ilgili olması ve sanırım biraz da genetik yapıdan olsa gerek hep motor sporlarına karşı merakım oldu. Hiçbir zaman futbol veya basketbol gibi spor dallarına veya başka sporlara ilgim olmadı.
Sıtkı’nın ilk deneyimleri kiralık kartlarla oldu.
S.S.: Ben henüz küçük yaşlardayken Zet Karting tesislerinin açılmış olmasıyla, orayı babamla sıkça ziyaret ederdik. Orda sürekli kiralık kart sürmekle başladı tüm bu macera. Arada bazı yarış kartları deneme fırsatı bulmuş olsam da kiralık kart’lar bu hobinin başlamasına neden oldu.
İlk kart’ına çok küçük yaşta sahip olmamış olsa da hızlı öğrendi.
S.S.: Benim yarış kartına sahip olmam çok küçük yaşta olmadı. Mini kategori de hiç sürmesem de, junior kategorisinde bu spora başlama fırsatı buldum. Yarış kartlarıyla tanışmamın hemen ardından motor sporlarındaki mekanik ve teknik bilginin gerekliliğini öğrenmem uzun sürmedi. Zaten önceden meraklısı olduğum konulardı bunlar ve o günden itibaren öğrenip, deneyip kendimi geliştirmeye başladım.
Ve Uluslararası yarışma fırsatı.
S.S.: Junior kategorisinde 3 yıl yarışmamın yanında 2006 yılında da İtalya’da ‘Rok Cup International’da yarışma fırsatı elde ettim. İtalya’da katılmış olduğumuz şampiyonada, Dünyanın her yerinde yapılan şampiyonalardan ilk 3 e girenlerin katılma hakki oluyor ve yıl sonunda 1 sefer olacak şekilde, büyük Rok kategorisinin Dünya Şampiyonası olarak kabuk edilen yarış yapılıyor. Fabrika karting takımlarının yanı sıra Formula 1 yarışlarının ekipleri de bu organizasyonlarda genç pilotları takip edip bünyesinde eğitme fırsatı buluyorlardı. Hemen ertesi yıl bu şampiyona ya bu kez Senior kategorisinde yarışmak için katıldım.
Hem Eğitim hem ülkemizdeki Karting sporunun durumu ile, ara verme gecikmedi.
S.S.: Sonrasına sıra geldi üniversite eğitimine, İngiltere’ye gitmem ile bu sporu bırakmış olsam da halen gönlümün derinliklerinde ve harika anılar bırakmış yeniden alevlenebilecek şekilde duruyor.
Umarım en kısa zamanda ülkemizin kanayan yarası olan karting sporuna gerekli önem verilir ve yeniden olması gereken yerlere gelir. Ben dahil tüm eski sporcuların gönülden destek vermeye hazır olduğuna eminim.