Çağın Özılgaz: “F1’den Ümitliydim”
5 Kıtada, 19 Ülke farklı ülkede, 252 gün süren büyük heyecan sona erdi.
Sezon başında çok büyük umutlarım vardı, 2014 sezonu çok farklı olacaktı. Tarih boyunca radikal kural değişiklikleri ile başlayan her sezon sürprizlere sahne olmuştu. Bu sezon ise çok önemli motor kuralı değişikliği ile başlayacaktı. 26 sene sonra turbo motorlar, formula 1 otomobillerinde olacaktı.
Motorsesleri
Sezon öncesi ilk kez motorların sesini duyduğumda ilk hayal kırıklığımı yaşadım. Sesler, abartmadan söylüyorum, berbattı. Formula 1’i, formula 1 yapan o ince motor sesi, o çığlık sesi gitmişti. 1.6 litre, V6 turbo motorlar, 2.4 litre V8 motorlardan daha güçsüz değildi fakat benim için büyük hayal kırıklığıydı.
Pilot Kadroları
Bir diğer heyecan sebebimiz ise, takımların pilot kadrolarıydı. Sezon öncesi testlerde en hızlı motor olarak görülen Mercedes’in, güçlü otomobiliyle ve güçlü pilot kadrosu Hamilton ile Rosberg’in neler yapacağı heyecan konusuydu. Williams takımının, Mercedes motoruyla sezon öncesi testlerde hızlı olması, Tecrübeli pilot Massa ve genç yetenek Valtteri Bottas’ın neler yapacağı heyecan konusuydu. Ferrari takımının 63 yıl sonra ilk kez 2 şampiyon pilot ile sezona başlayacak olması heyecan konusuydu. Son 4 senenin şampiyon takımı Red-Bull, yeni motor kuralları ile önde kalabilecekmiydi?, Mark Webber yerine getirilen Genç pilot Daniel Ricciardo ve son 4 senenin şampiyonu Sebastian Vettel neler yapacaktı?. Ve tabii ki Mclaren takımı. 2013 sezonunda, 1983 sezonundan sonra en kötü performansını sergileyen Mclaren takımı Perez’in yerine Kevin Magnussen’i getirmiş ve 2009’un şampiyonu Jenson Button ile yola devam etmişlerdi. 2013 sezonunda teslim bayrağını erken çekip 2014 otomobili üzerinde çalışmaya başlayan takım diğer takımların önüne geçebilecekmiydi?
Mercedes
Derken sezon başladı. Mercedes takımı daha sezonun başında kendini göstermeye başladı. Bazı yarışlarda Red-Bull, bazı yarışlarda Williams ön plana çıkarken Mercedes hep en öndeydi. Hal böyle olunca henüz sezonun başında olmamıza rağmen şampiyonun Mercedes takımından çıkacağını anlamıştık.
Mercedes o kadar güçlüydü ki, iki pilotunun yarışmasına bile izin veriyordu. Ne alaka dediğinizi duyar gibiyim. Şöyle anlatayım, Formula 1’de takımlar genelde pilotlarının kendi aralarında yarışmasına izin vermez. Çarpışarak yarış dışı kalma ve puan alamama riskini göze almaz. Ama Mercedes o kadar güçlüydü ki, birkaç yarıştan puansız ayrılsalar bile Mercedes’i sezon sonunda geçebilecek başka takım yoktu. Bir de pilotlarının bir birlerine atak yapmadan 1 ve 2. Sırada yarışı sürdürdükleri durumlarda araçlarının çok fazla ekranlara gelmeyeceğini ve sponsorların görünmeyeceğini de hesaba kattılar, böylece sezonu Rosberg – Hamilton mücadelesinin heyecanı ile tamamladık.
Hamilton, takım arakdaşı karşısında büyük bir galibiyet üstünlüğü sağlamayı başardı. Hamilton’un 11 galibiyetine karşılık, Rosberg 5 galibiyet aldı fakat daha temkinli sürüş sergileyen Rosberg, 5 galibiyet almasına rağmen sezonun son yarışına, 3 kez yarış dışı kalan takım arkadaşına karşı 2 kez yarış dışı kalarak yani 1 yarış fazlasıyla gelmeyi başarmıştı.
Red Bull Racing – Renault
Bir gerçek var ki, Eğer 2014 sezonunda takımlar 3 otomobil ile yarışmış olsaydı podyuma Mercedes’ten başka takımın çıkması çok zor olurdu. Bu inanılmaz üstünlüğü kırmayı başaran yalnızca bir pilot vardı. Mercedes pilotlarından fırsat bularak galibiyet almayı başaran bir çaylak. Hemde bunu 3 kez başaran bir pilot. Red-Bull takımının çaylak Avustralyalı’sı Daniel Ricciardo, Hamilton ve Rosberg’den fırsat bularak 3 galibiyet almayı başardı ve sezonun en büyük sürprizi oldu. Son 4 senenin şampiyonu takım arkadaşı Sebastian Vettel’i hem puan durumunda, hem yarış sonuçlarında, hemde sıralamalarda mağlup etmeyi başararak sezonu beşinci sırada bitiren takım arkadaşına karşı, üçüncü sırada yer almayı başardı.
Williams – Mercedes
Sezonun bir diğer sürpriz çaylağı ise Williams pilotu Valtteri Bottas oldu. Kabus gibi geçen 2013 sezonunun ardından 2014 sezon öncesi testlerinde hızlı olduğunu gösteren Williams, sezonun en iyi 3’üncü takımı oldu. Güçlü otomobil ile performansını birleştiren Bottas, tecrübeli takım arkadaşı Felipe Massa’yı mağlup etmeyi başararak ilk sezonunu 6 podyum ile 4’üncü sırada tamamlamayı başardı. Massa ise 7’inci sırada sezonu tamamladı.
Ferrari
Ferrari takımı 63 yıl sonra ilk kez 2 şampiyon pilot ile kadrosunu oluşturmuştu. Sezon öncesi testlerde geride olduğu görünmüş fakat 2 şampiyon pilotu ile podyum, belki 1-2 galibiyet ile Red-Bull ve Williams takımlarını mağlup etmek istiyordu. Evdeki hesap çarşıya uymadı. Raikkonen yeni otomobile uyum sağlayamadı ve sezonu Ferrari tarihinin en kötü sırasında, 12’nci sırada tamamladı. Alonso ise ortalama 2 saniye yavaş olan otomobilin maksimumunu çıkararak farkı çoğunlukla düşürmeyi başardı. sezonun son yarışı hariç, 18 yarışta Mercedes pilotlarının önünde finiş görmeyi başaran sadece 3 pilottan biri oldu Alonso.
Yarış sonunda Mercedes’lerin önünde finiş gören pilotlar:
- Hamilton’un yarış dışı kaldığı Kanada’da 2’nci olan Rosberg önünde yarışı kazanan Ricciardo.
- Almanya’da yarışı kazanan Rosberg ve üçüncü olan Hamilton ikilisinin aralarına girmeyi başaran Bottas
- Macaristan’da 3’üncü ve 4’üncü olan Mercedes’lerin önünde yarışı kanazan Ricciardo ve ikinci olan Alonso
- Hamilton’un yarış dışı kaldığı Belçika’da ikinci olan Rosberg’in önünde yarışı kazanan Ricciardo.
- ERS arızası yaşayarak tur başına 3 saniye yavaşlayan fakat sezonun son yarışı olduğu için finişe kadar giderek 14’üncü sırada finiş gören Rosberg’i geçen pilotlar ise, Massa, Bottas, Ricciardo, Button, Hulkenberg, Perez, Vettel, Alonso, Raikkonen, Magnussen, Vergne ve Grosjean.
Mclaren – Mercedes
2013 sezonunda en kötü performanslarından birini sergileyen Mclaren takımı 1983’den sonraki en kötü sezonu geçirmiş, 1980’den beri ilk kez podyuma çıkamamıştı. Teslim bayrağını çok erken çeken Mclaren takımı 2014 sezonu için çalışmaya başlayan ilk takım olmuştu. Bu durum rakipleri arasında bir avantaj olarak görülebilir fakat değişen çok bişey olmadı. Perez’in yerine getirilen Kevin Magnussen, sezonun ilk yarışında 3’üncü sırada finiş görmüş, Ricciardo’nun diskalifiye edilmesiyle ikinci sıraya yükselmişti. Fakat sezonun geri kalanında bir daha podyuma çıkamadı. İlk yarış sonunda 18 puan elde eden Magnussen sezonu 55 puan ile 11’inci sırada tamamladı. Tecrübeli pilot, 2009 şampiyonu Jenson Button ise geç açıldı. Sezonun ilk yarışında takım arkadaşının arkasında üçüncü olan Button, daha sonra takım arkadaşı gibi gerilerde kaldı fakat yinede puanlar almayı başardı. sezonun son bölümünde ise, belkide koltuğunu garantiye almak için performansını arttırdı ve sezonu iki Force-India pilotunun önünde 8’inci sırada tamamlamayı başardı.
Force-Indıa
Geriye kalanların en iyisi. Sezonun büyük bir bölümünü Mclaren’ın önünde geçtiler. Sezon boyunca Mclaren ile mücadele ettiler ve topladıkları 155 puan ile en iyi 6’ncı takım olmayı başardılar. Sergio Perez ile 1 en hızlı tur, 1 de podyum elde etmeyi başardılar fakat topladıkları puanlara baktığımızda Nico Hulkenberg 96 puan ile 9’uncu, Sergio Perez ise 59 puan ile 10’uncu sırada sezonu tamamladılar.
Diğerleri
Scuderia Toro Rosso, Jean Eric Vergne’in topladığı 22 puan ile Lotus’un önünde yer almayı başardı ve 7’inci takım oldu. Arkasında yer alan Lotus sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu. 2013 sezonunun demeçleriyle en eğlenceli takımı bu sezonu sessiz sakin 8’inci sırada tamamladı. Sauber takımı da Lotus gibi hayal kırıklığı oldu. Sutil ve Gutierrez ile yarışan takım sezonu puansız tamamladı. Sezonu puansız tamamlaması muhtemel görünen Caterham puan alamadı fakat Monaco’da 9’uncu olarak takımına 2 puan kazandıran Jules Bianchi, Marussia için çok değerli bir iş yaptı. Japonya’da ise büyük bir kaza geçirerek hastaneye kaldırıldı. Sezonun en büyük üzüntüsü oldu bu kaza. Umarım güzel haberlerini duyarız.