4 Tarafımız Deniz Be Mayk !
Öcelikle İlk yazımdan dolayı aldığım bir çok tebrik mesajının ardından özellikle o uzun yazımı sonuna kadar okuma zahmetine giren tüm arkadaşlarıma ve dostlarıma çok çok teşekkür ederim.
Geçen yazımda da bahsetmiştim, Pilot olarak ilk Rallime 1997 yılında katılmıştım, ikinci rallimde ise BRT özel etabının başlarında 6-7 takla atarak süper bir başlangıç yapmıştım. Üçüncü rallimde ise Babam artık “yeter” diyerek, bir anlamda beni frenlemek için yanıma co-pilot olarak oturmaya karar verdi.
Yarışma Kantara bölgesinde, Hani şimdi Tırmanma yarışmalarının yapıldığı güzergahlar üzerinde gerçekleşecekti. Günlerce yaptığımız antremanın ardından artık yarışmaya hazırdık, herşey dörtdörtlüktü.
Pazar Yarışma vardı, Cumartesi gece teknik kontrol’den çıktım eve giderken, arabada bir tuhaflık bir ısınma bir gaynama, 🙂 motor yandı.
Hade oğlum şimdi gelda 19 yaşındaki o körpecik çocuğa (Bana :)) anlat şimdi anlatabilirsen gecenin o vakti o işin olmayacağını o makinanın tamir edilemeyeceğini, babam bana bakar nasıl anlatacak diye, ben makinaya bakarım allahım bir çare diye.
İşte o güne kadar neredeyse hiç tanımadığım bir arkadaş, beyaz pejo marka aracı ile (Cem aytaç’ın yıllarca Şampiyon olduğu Pejo) yanımda durdu. Ben bu kimdi diye düşünürken o sordu:
-“Noldu Be TOPCUUUU??” biz dedik:
-“Yandı Galiba Motor” o da dediki:
-“Takip et beni”
İşte o gün Yıldız Garaja ilk Girişim oldu. Bana o soruyu soran’da Turgut Yıldız’dı. O da, o gün ilk kez ralliye girecek, benimde üçüncü yarışım. Gecenin bir vaktine kadar benim arabayı onaracayık fakat rekabet, düşmanlık yok. Bir yardımseverlik durumu mevcut. “AHH Nerde o Eski Yarışlar” durumu yani.
Garaja girdik ikinci bir konu bize cuva “Conta” lazım ama gecenin bir vakti Cuva’yı nerde bulacayık, o güne kadar yine benim hiç tanımadığım fakat babamın tanıdığı bir ihtiyar “Ben hallederim” dedi, çıktı gitti. 2 saat sonra elinde cuva ile garaja geri döndü. Nerden bulup buluşturduğunu sormamıştım bile. İşte o ihdiyarda bu gün kendisine “BUBA” dedğimiz Taşkın Dayı’ydı. “AHH Nerde o Eski Yarışlar” durumu yani.
Neyse konuyu çok uzatmayım amacım hatıra anlatmak değil zaten, amacım o günlerdeki dostluğu kardeşliği hatırlatmak kimsenin bir biriyle kavga etmediğini aksine herkesin birbirine yardımcı olmaya çalıştığını hatırlatmak.
İnsanlar yine ayni insanlar, bir değişiklik yok aslında. Peki ne değişti?, Bence şartlar değişti, Kurallar değişti, eskiden Kurallar daha esnek daha birleştiriciydi. Bir çok kişinin bu işi yapmasına izin veriyordu. Kimse gerilmiyordu, bu sebeble bir yardımseverlik vardı. Bence kimse “Ahh nerde o eski yarışlar” derken suçu insanlarda aramasın, kurallarda aramaya çalışsın.
Şimdilerde biri sana yardımcı olmak istese bile yok Servis Yasağı, Yok Kapalı Park, Yok Benzin Yasağı, Yok o Piston olmaz bunu dakacan, Yok Süper Ralli, sankida süpermen’dir mübarek 3 saatte makina açacak, bırak işte guduzu götüreyim eve sabaha kadar onarayım.
Bu kuralları 300 kişilik ve milyon dolarlık WRC takımları için hazırlarlar. Bizde 3 kişiynan uygulamaya çalışırık. Haaaa bizda zamanında uygulamaya çalışmadık mı? Yaptık, ama elden geldiğince esneterek yaptık guduzu.
Nacizhane tavsiyemdir, bir silkinip hatırlamamız lazım. “ Burası küçücük bir ada, 4 tarafımız deniz, cepte para yok ve zaten biz, üç-beş kişiyiz”